JEOTERMAL ENERJİ NEDİR?

Jeotermal kaynak kısaca yer ısısı olup, yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal enerji ise jeotermal kaynaklardan doğrudan veya dolaylı her türlü faydalanmayı kapsamaktadır.

Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmeyen, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türüdür.

JEOTERMAL KAYNAKLAR İLE :

A – ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ,

B – MERKEZİ ISITMA, SOĞUTMA (AIR-CONDITIONING), SERA ISITMASI V.B.

C – ENDÜSTRİYEL AMAÇLI KULLANIM, PROSES ISISI TEMİNİ, KURUTMA V.B.

D – KİMYASAL MADDE VE MİNERAL ÜRETİMİ, KARBONDİOKSİT, GÜBRE, LİTYUM, AĞIR SU, HİDROJEN V.B.

E – KAPLICA AMAÇLI KULLANIM (TERMAL TURİZM)

F – DÜŞÜK SICAKLIKLARDA (30 °C) KÜLTÜR BALIKÇILIĞI

G – MİNERALLİ SU OLARAK İÇİLEREK KULLANIMI VB. GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR.


DÜNYADA JEOTERMAL

Dünyada; Filipinler’de toplam elektrik üretiminin %27’si, Kaliforniya Eyaleti’nde %7’si, Papua Yeni Gine’de 56 MWe kapasiteli jeotermal elektrik üretimi yapılmakta olup, Altın Madenciliği İşletmesinin enerji ihtiyacının %75’i jeotermalden karşılanmaktadır. İzlanda’da toplam ısı enerjisi (şehir ısıtma) ihtiyacının %86’sı jeotermalden karşılanmaktadır.

Dünyada jeotermal elektrik üretiminde ilk 5 ülke sıralaması: A.B.D., Filipinler, Meksika, Endonezya ve İtalya Dünyada jeotermal ısı ve kaplıca uygulamalarındaki ilk 5 ülke sıralaması: A.B.D, İsveç, Çin, İzlanda ve TÜRKİYE

TERMAL TURİZM CENNETİ TÜRKİYE


Kaynak zenginliği açısından dünyada ilk 7 ülke arasında yer alan Türkiye’de 1300 dolayında termal kaynak bulunuyor.

Turizm ve Kültür Bakanlıkları ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TURSAB) internet sayfalarından derlediği bilgilere göre, önemli bir jeotermal kuşak üzerinde bulunan Türkiye’de, sıcaklıkları 20-110 santigrad derece, debileri de 2-500 lt/sn arasında değişebilen 1300 dolayında termal kaynak bulunuyor. Kaynak zenginliği açısından dünyada ilk 7 ülke arasında yer alan Türkiye’nin termal suları, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşıyor. Türkiye’deki “doğal çıkışlı ve bol” olarak nitelendirilen termal sular, eriyik maden değeri açısından yüksek, kükürt, radon ve tuz bakımından da zengin olarak biliniyor. Anadolu’da tarihe dayanan özellikleri ile halk arasında sayfiye kültürü durumuna gelen jeotermal merkezlerin bazılarında uygun iklim koşullarının etkisi ile kür mevsimi 210 güne kadar çıkıyor.

DOĞAL ŞİFA MERKEZLERİNDEN BAZILARI

Türkiye’de termal turizme hizmet veren kaplıcalardan bazılarının özellikleri şöyle:

AFYON-SANDIKLI-HÜDAİ TERMAL TURİZM MERKEZİ: Ege Bölgesinde yer alan merkez, Sandıklı İlçesi’ne 7 km. ve Afyon’a 66 km. mesafede. Suyun sıcaklığı 70 derece. Romatizmal hastalıklar, ağrılı sendromlar, kalp ve kan dolaşımı hastalıkları, eklem-kireçlenme rahatsızlığı, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, kadın hastalıkları tedavileri için gidiliyor.

AFYON-GAZLIGÖL TERMAL TURİZM MERKEZİ: Afyon-Eskişehir karayolu ve demiryolu güzergahları üzerinde olup Afyon’a 22 km. mesafede. Suyun sıcaklığı: 40-71 derece. Romatizmal, kalp ve dolaşım sistemi, böbrek ve idrar yolları, karaciğer-safrakesesi, sindirim sistemi, metabolizma bozuklukları, kemik ve kireçlenme ve cilt hastalıklarına karşı iyi geldiği belirtiliyor.

AFYON-ÖMER VE GECEK TERMAL TURİZM MERKEZİ: Afyon-Kütahya karayolu üzerinde bulunan merkezin Afyon’a uzaklığı 15 km. Suyun sıcaklığı 51-98 derece. Romatizmal, deri, kalp ve kan dolaşımı, sindirim, eklem ve kireçlenme, karaciğer, safrakesesi, beslenme bozukluğu, sinirsel ve kadın hastalıklarını tedavi amacıyla tercih ediliyor.

ANKARA-KIZILCAHAMAM TERMAL TURİZM MERKEZİ: Ankara’nın Kızılcahamam İlçesi’ndedir. Suyun sıcaklığı büyük kaplıca kaynağında 47 derecedir. İçme kürleri: Karaciğer, safra kesesi, mide, bağırsak ve metabolizma hastalıkları. Banyo kürleri: Kalp, dolaşım bozuklukları, romatizma.

BALIKESİR-GÖNEN TERMAL TURİZM MERKEZİ: Balıkesir’in Gönen İlçesi’nin hemen yanında, Gönen çayı kenarındadır. Suyun ısısı 52 derecedir. İçme kürleri: Karaciğer, safra yolları, böbrek fonksiyonları. Banyo kürleri: romatizma, kırık sekelleri, ağrılı ve iltihaplı kadın hastalıkları, kalın bağırsakların ağrılı, spastik iltihapları, damar sertliği, nörolojik ve vasküler komplikasyon sekelleleri ve nekahet dönemleri.

BURSA-ÇEKİRGE TERMAL TURİZM MERKEZİ: Bursa’nın Çekirge mevkiindedir. Suyun ısısı 47-78 derece. Banyo kürleri: Romatizmal sendromlar, hareket sisteminin diğer ağrılı hastalıkları, kronik iltihaplı ve ağrılı kadın hastalıkları, damar tıkanıkları. İçme-banyo kompoze kürleri: Karaciğer, safra yolları, hafif diabet, kriz devrelerinin dışında gut hastalığı, kanda fazla miktarda yağ birikintileri görülen şişmanlıklar.

BURSA-İNEGÖL OYLAT TERMAL TURİZM MERKEZİ: Bursa’nın İnegöl İlçesi’nin 27 km. güneyindedir. Suyun ısısı 40 derecedir. Şişmanlıkta etkili olduğu belirtiliyor.

ÇANAKKALE-EZİNE-KESTANBOL TERMAL TURİZM MERKEZİ: Çanakkale’nin Ezine İlçesi’ne 15 km. Marmara Denizi’ne ise 2 km. uzaklıktadır. Suyun ısısı ana kaynakta 67 derece, çamur suyunda 68 derecedir. Banyo, çamur banyosu, inhalasyon, serpinti kürleri ile ltihaplı kadın hastalıkları, romatizma, siyatik, kireçlenme, bazı kemik tüberkülozlarında etkili olduğu belirtiliyor.

DENİZLİ-PAMUKKALE TERMAL TURİZM MERKEZİ: Ege Bölgesinde, Denizli ilinin 20 km. kuzeyinde, tarihi Hierapolis harabelerinin yanındadır. Suyun Isısı: 33-35,5 derece. İçme kürleri: Sindirim sistemi, özellikle mide, bağırsak, karaciğer, safra yolları fonksiyon bozuklukları, safra kesesi ve safra yollarının kronik iltihapları, taşları, şişmanlık, diyabet, gut. Banyo kürleri: Dolaşım sistemine ait hastalıklar, kalp, beyin ve atar damarlardaki iskemik sendromlar, damar sertliği, tansiyon değişimi, bronşiyal astım vakaları.

ESKİŞEHİR-SARICAKAYA-SAKAR TERMAL TURİZM MERKEZİ: Eskişehir’in Sarıcakaya İlçesi’nde olup Eskişehir’e 33 km. uzaklıktadır. Suyun Isısı: 35 derece. Diyabet, şişmanlık, gut gibi hastalıklarda kanda birikmiş unsurları, bu arada şeker ve yağları temizlediği, asit ürik fazlalığının idrarla atılmasını sağladığı, böbrek taşlarının büyümesine engel olduğu ileri sürülüyor.

YALOVA TERMAL TURİZM MERKEZİ: Yalova İlinin 11 km. batısında, ormanlık bir boğaz içindedir. Suyun Isısı: 55-60 derece. Banyo kürleri: Romatizmal hastalıklar başta olmak üzere, hareket sisteminin ağrılı hastalıkları, ameliyat geçirmiş ağrılı batın hastalıkları, kronik iltihaplı ve ağrılı kadın hastalıkları, bacaklardaki bazı damar tıkanıkları. İçme ve banyo kürleri: Diyabet, gut, şişmanlık gibi metabolizma hastalıkları, kanda biriken kolesterin, lipid gibi yağ cisimlerinin temizlenmesi ve asit ürik birikiminin idrar yoluyla atılması.

İZMİR BALÇOVA TERMAL TURİZM MERKEZİ (AGAMEMNON TERMAL TESİSLERİ): İzmir Adnan Menderes Havalimanına 25 km., kent merkezine ise 8 km. uzaklıktadır. Kaplıcaların bulunduğu sırtlara kurulan bir teleferik ile çıkılan Balçova tepelerinin hem çam ormanları ile kaplı olması hem de rekreatif tesislerinin bulunması çekicilik unsuru yaratmaktadır. Kaynak ve kuyu sularının sıcaklığı 45-140 derece arasında değişmektedir. Romatizmal hastalıklar, sindirim sistemi, göz hastalıkları, metabolizma bozuklukları, karaciğer-safra kesesi hastalıkları, dolaşım ve kalp hastalıkları, sinir sistemi hastalıklarına iyi geldiği ileri sürülüyor.

İZMİR-ÇEŞME-ŞİFNE ILICA VE İÇMELERİ: İzmir’in Çeşme İlçesi’nin yaklaşık 5-7 km doğusundadır. Suyun ısısı 42 derecedir. Banyo ve çamur kürlerinin romatizmal hastalıklar, kadın hastalıkları, metabolizma bozuklukları üzerinde etkili olduğu, içme kürlerinin müshil etkisi yaptığı, karaciğer, safra kesesi ve pankreasın salgı faaliyetini hızlandırdığı belirtiliyor.

KONYA-ILGIN TERMAL TURİZM MERKEZİ: Konya’ya 88 km. uzaklıktaki Ilgın İlçesi’nde, Ilgın-Akşehir yolunun 2. kilometresinde bulunmaktadır. Suyun Isısı: 42 derece. Romatizmal sendromlar, karaciğer, safra yolları, metabolizma hastalıklarının tedavisinde yararlanılıyor .

KÜTAHYA/HARLEK (ILICAKÖY) TERMAL TURİZM MERKEZİ: Kütahya-Eskişehir yolu üzerinde ve Kütahya’ya 27 km. uzaklıktadır. Suyun Isısı: 25,2 - 43 derece. Romatizmal hastalıklar, karaciğer, safra yolları ve cilt üzerinde etkili olduğu belirtiliyor.

MUĞLA/KÖYCEĞİZ-SULTANİYE TERMAL TURİZM MERKEZİ: Muğla’nın Köyceğiz İlçesi’nin batısındaki Köyceğiz Gölü’nün batı sahilinde ve Ölemez Dağı’nın eteklerindedir. Suyun Isısı: 41,9 derece. Romatizmal hastalıklar, cilt, kan dolaşımı, kalp hastalıkları, solunum yolu, sinir sistemi böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, metabolizma bozuklukları ve nekahet dönemlerinde etkili olduğu belirtiliyor.

SİVAS/KANGAL BALIKLI (YILANLI) ÇERMİK : Sivas’a bağlı Kangal İlçesi’nin 17 km. kuzeydoğusundadır. Suyun Isısı: 36 derece. Yararlanma Şekilleri: Sabahları aç karnına 3-5 bardak şifalı su içilecek, günde en az 6-8 saat havuza girilecek, tedavi sırasında alkol alınmayacak, tedavi sırasında yaralı bölgelere ilaç sürülmeyecek, havuzlara aralıklı olarak girilecek. Tedavi müddeti asgari 21 gündür. Vücuttaki yara, sivilce, egzama, sedef gibi cilt hastalıklarına karşı tercih ediliyor.

TERMAL TURİZM, KAPLICA AMAÇLI KULLANIM

Yapılan arkeolojik çalışmalara göre, termal sular yaklaşık 10 Bin yıldan fazla süredir birçok topluluk tarafından kaplıca amaçlı tedavi için kullanılmaktadır.

Dünyadaki Mevcut duruma bazı örnekler;

Termal turizm amaçlı olarak Almanya ve Macaristan’a 10 Milyon kişi, Rusya’ya 8 Milyon kişi, Fransa’ya yaklaşık 700 Bin, İsviçre’ye 800 Bin ve İspanya’ya 400 Bin kişi gitmektedir. 126 Milyon nüfuslu Japonya’nın sadece Beppu şehrine 12-13 Milyon kişi termal turizm amaçlı olarak gelmektedir.





Baden Baden Kaplıcaları/ALMANYA

Das Leuze Kaplıca ve Rekreasyon Tesislerini (Stuttgart/Almanya) yaz aylarında günde 8000 kişi ziyaret etmektedir. Bu rakam, yıllık ortalama 3000 kişi/gün olmaktadır.

Das Leuze Kaplıca ve Rekreasyon Tesisleri (Stuttgart/Almanya)

Japonya’da 1500 adet kaplıcada 100 milyon kişi termal turizm yapmaktadır. Beppu'da 1000 litre/saniye jeotermal su termal turizm amaçlı kullanılmaktadır.

Amerika'da yaklaşık 10.000 yıldır kullanılan, Kızılderili kültüründen gelen termal turizm amaçlı 210 adet kaplıca vardır. Bu kaplıcalardan yılda 4,5 Milyon kişi yararlanmaktadır.



Türkiye’deki termal turizmin mevcut durumu ve termal suların özellikleri;

Güzelleşmek ve daha sağlıklı olmak, stresten uzaklaşmak, bedeni ve zihni dinlendirmek için kaplıcaların kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artmaktadır.

Kaynak zenginliği açısından dünyada ilk 7 ülke arasında yer alan Türkiye’nin termal suları, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşımaktadır. Ülkemizde debileri 2-500 lt/sn arasında değişen 1300 dolayında termal kaynak bulunmaktadır.

Türkiye'de, 240 adet kaplıcadan yılda 10 Milyon kişi birçok hastalığın tedavisinde, rehabilitasyon ve dinlenme (tatil) amaçlı olarak faydalanmaktadır.

İzmir Balçova Tesisleri

T.C. Başbakamlık DPT 9ncu Kalkınma Raporu Madencilik Özel İhtisas Komisyonu Enerji Hammaddeleri Alt Komisyonu’na bağlı olarak Türkiye Jeotermal Derneği ‘nin koordinasyonu ile hazırlanmış olan Jeotermal Çalışma Grubu Raporu’na göre 2013 yılında Türkiye’nin Termal Turizm hedefleri ve buna göre beklenen ekonomik katkı şöyledir:

Şubat 2006 itibariyle 402 MWt olan termal turizm kullanımının 2013 yılında 1100 MWt’a ulaşması beklenmektedir.

Türkiye 2013 yılında termal turizm (kaplıca) yatağı kapasitesini 250.000 yatağa çıkarmalıdır. 2004 yılı itibariyle bu değer yaklaşık 40.000’dir. Ayrıca, yine 2013 yılında halen yılda 10.000 kişi civarında olan yabancı termal turist sayısı Avrupa Birliğine girilmesi durumunda 250.000 kişiye çıkarmaktır.

Şu anda 10 milyon kişi olan iç termal turist (kaplıcada) sayısının 15 milyon kişiye çıkarılması hedeflenmelidir. Yani Termal Turizmde hedef 250.000 yabancı ve 15 Milyon yerli termal turist olmalıdır.

Buna göre beklenen ekonomik katkı;

Yerli termal turist

10 Milyon kişi x 1000 USD = 10 Milyar USD (Termal tedavi süresi 15 gün olarak alınmıştır)

5 Milyon kişi x 400 USD = 2 Milyar USD (Termal tedavi süresi 3 gün, hafta sonu vb)

Toplam 12 Milyar USD

Yabancı termal turist

250.000 kişi x 2500 USD = 625 Milyon USD (Termal tedavi süresi 15 gün olarak alınmıştır)



Bu hedeflere ulaşılması durumunda, termal turizm sektörü ülkemize yılda toplam 12 Milyar 625 Milyon USD ek ekonomik katkı sağlamış olacaktır.

Neler Yapılabilir;

Türkiye'de kaplıca amaçlı olarak (~40 ºC) 50000 litre/saniye jeotermal su üretilmesi, tahmini bir potansiyel değerdir. Bu da termal potansiyelimizden ve kaplıcalardan günde en az 8 milyon kişinin yararlanması demektir.

Türkiye’de bu potansiyelin değerlendirilmesi için; termal tesis için gerekli arsa, Valilik ve Belediyeler tarafından temin edilip yatırımcıya kiralanarak, yine Valilik ve Belediyelerin, Kültür ve Turizm Bakanlığının Finans Desteği ile, jeotermal termal su üretim kuyusu, taşınması, dağıtımı, reenjeksiyonu ve benzeri sistemleri kurup işletmesi, ucuz ve uygun termal su sağlanmalıdır.

Özel İdare, Belediye ve Özel Sektör birlikte veya Belediye şirketleri rekreatif ve termal turizm amaçlı bu tür tesisleri kurup işletmelidirler (Almanya’da Belediye Şirketlerinin yaptığı gibi).




ALMANYA VE İTALYA’DA BULUNAN BAZI TERMAL TURİZM ŞEHRİ VE TESİSLERİ HAKKINDA BİLGİ

Münih’e 100 km mesafede bulunan Bad Füssing termal tesisleri bir şehir özelliğindedir. 5 tane büyük kür merkezi, bir kaplıca şehrinin ihtiyacı olan oteller, kür parkları, binicilik parkları, sanatoryum, hastane, klinik oteller, konser salonları, ibadet yerleri ile bir bütün olup, 70 km²’lik bir alana yerleşen Bad Füssing’de 23.000 yatak bulunmaktadır.

Ayrıca bölgede bulunan, bazı otellerin içerisinde kaplıca ve termal su tedavisi ile ilgili birimler bulunmaktadır. Bazı oteller ise bu tür ihtiyaçlarını ve hizmetlerini otel dışında bulunan tedavi maksatlı tesislerden almaktadırlar. Bad Füssing tam bir kaplıca şehridir. Jeotermal su sıcaklığı 57°C’dir ve bir şebeke ile termal su dağıtılmaktadır. Termal su üretim ve dağıtımını bir birlik üstlenmiştir. Ağırlıklı olarak kamudan oluşan bu birlik; Valilik, Belediye ve bu suyu kullananlardan oluşmuştur. Bad Füssing termal tesisleri Avrupa’nın en büyüklerinden birisidir.

Bir kür merkezindeki büyük termal havuzların toplam alanı, 10.000 m²’ye kadar ulaşmaktadır. Bunlar yerel yönetimler tarafından yapılmıştır. Oteller ise özel sektörün kurduğu tesislerdir. Bad Füssing tesisleri yaz-kış çalışmaktadır ve buraya gelen insanlar tedavi, dinlenme ve eğlenme ihtiyaçlarını burada gidermektedirler.

Bad Füssing/Almanya

Bu bölgeye yakın bulunan Bad Griesbach termal tesisleri golf turizmine entegre olmuş tesislerdir. Oteller ve kür merkezleri birbirine yer altından büyük galerilerle bağlanmıştır. Oraya araba, otobüs vb. ile gelen tedavi edilecek kişi hiç etrafla temas etmeden yağmurla, rüzgarla karşılaşmadan otellere ve kür merkezine ulaşmaktadır.

Bütün oteller birbirine yer altından bağlanmıştır ve Bad Griesbach Tesisleri yeni kurulmuştur ve burada yılda 1 milyon geceleme yapıldığı öğrenilmiştir. Yaklaşık ziyaretçi sayısı yılda 150.000 kişidir.

Bir başka örnekte Münih yakınlarında bulunan Erding Termal tesisidir. Bu tesis daha çok rekreatif amaçlı, çatısı kapanıp, açılan bir termal havuz ve etrafıyla Münih’e hizmet etmektedir. Özel sektör tarafından kurulmuştur ve karlılığı yüksek bir tesis olarak kendisini göstermektedir. Ayrıca 60°C’lik jeotermal su 3000 metre derinden üretilmektedir. Bu suyla Erding’te 4000 ev ısıtılmaktadır ve termal su arıtılarak temiz su haline getirilip, şehre verilmektedir. Bu iki tesiste de reenjeksiyon yoktur.

Almanya’da bulunan 200’den fazla kaplıca tesisi yani termal turizm tesislerinde direkt ve indirekt yaratılan ekonomik faaliyet yılda 30 Milyar $ civarındadır.

Almanya’daki Kür ve Tedavi Merkezlerinin sayısı 241’dir. Bu tesislerdeki geceleme sayısı 65 Milyon, toplam ziyaretçi sayısı ise 12 Milyon’dur.

İtalya’nın Padova bölgesinde bulunan Abano termal’de 130 tane otel bulunmaktadır. Otellerin çoğunda kendi içerisinde kaplıcaları, tedavi, çamur banyoları termal havuzları, inhalasyon birimleri, küvet birimleri bulunmaktadır.

Abano Termal Turizm Şehrinde 1000 lt/s’ye kadar reenjeksiyon yapılmayan jeotermal su üretilip, dağıtılmaktadır. Yine üretim ve dağıtım sistemini Valilik, Belediye ve Otelcilerden oluşan bir birlik kar amaçsız olarak yapmaktadır ve 80°C’deki jeotermal suyu 0,2 Euro/m³’e satmaktadır. Yine buraya yılda gelen turist sayısı ile birlikte bu bölgenin turizmde sağlamış olduğu gelir 4,5 Milyar $ civarında hesap edilmiştir.

Abano Terme bir şehir özelliğindedir. Burada da yine tedavi birimleri, oteller, oteller içerisindeki kaplıcalar, konser salonları, ibadet yerleri, bir şehirde bulunması gereken her türlü alışveriş, eğlenme ve dinlenme birimleri ile Abano Terme bir termal şehri olmuştur ve oteller kendi büyüklüklerine göre ihtiyaçlarına göre arsa seçmişler ve o bölgeye yerleşmişlerdir.

200’ün üzerinde jeotermal kuyu açılmış ve burada yer alan jeotermal kuyular birbirine inter connekte olarak bağlanarak kullanılmaktadır. Oteller bu termal su ile de ısınma yapmaktadırlar. Abano Terme ile Bad Füssing Termal Turizm Şehri Avrupa’nın en büyüklerindendir ve bu termal şehirlere gelen konaklayan insanların en az %70’i kaplıca maksatlı olarak, tedavi amaçlı olarak gelmektedir. Bu tesisler yaz-kış doludur. Tedavi ve konaklama giderleri Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar yüksektir. 4 yıldızlı bir otelin indirimli sadece konaklama bedeli 100 Euro’nun üzerindedir.

Dolayısıyla Türkiye’de kurulacak olan Termal Turizm Tesisleri ile Avrupa’dan gelecek tedavi maksatlı küristlerin ihtiyaçları rahatlıkla karşılanabilecek ve işletilebilecektir. Bunun için Türkiye’de her türlü alt yapı (termal su, güzel tabiat, uygun iklim) bilgi birikimi, teknoloji, hizmet anlayışı mevcuttur. Termalizm Türkiye için bir şanstır. 10 yıl için hedeflediğimiz termal turizm ekonomik faaliyet tutarımız şu andaki Almanya’nın termal turizm ekonomik faaliyet tutarına eşittir.

TERMAL SULARIN SAĞLIK AÇISINDAN FAYDALARI

Tıpta 'termomineral sular' olarak adlandırılan termal suyun kaplıcada kulllanılabilmesi için o suyun yeraltından çıkan doğal termal su olması, sıcaklığının 20 °C üzerinde bulunması, litresinde ise en az 1 gram mineral bulunması gerekmektedir. Türkiye'de yılda 10 milyon kişi kaplıcalara gitmektedir. Uzmanlar, ister müzmin bir rahatsızlığı olsun, isterse sağlıklı herkesin hastalık durumlarında tedaviyi güçlendirmek, sağlıklı durumlarda ise bağışıklık sistemini güçlendirmek için yılda bir kez kaplıca kürü almasını önermektedirler.

Kaplıcaların tedavi maksatlı olarak önerildiği hastalıklar:

* Solunum sistemi hastalıkları: Astma bronşiyal, kronik bronşit, alerjik üst solunum yolları hastalıkları, pnömokonyoz.
* Cilt hastalıkları: Egzama, akne, sedef hastalığı.
* Kas iskelet sistemi hastalıkları: Eklem hastalıkları, kireçlenmeler, yumuşak doku romatizmaları, bazı romatizmal hastalıklar, yaralanmalar sonrası oluşan hasarların tedavisi.
* Kalp dolaşım sistemi hastalıkları: Kalp yetmezliği, dolaşım bozukluğu, hipertansiyon, arter hastalıkları.
* Mide bağırsak hastalıkları: Mide hastalıkları, şeker hastalığı (diyabet), şişmanlık (obezite), gut, karaciğer yetmezliği tedavisi.
* Böbrek ve idrar yolları hastalıkları: Kronik sistit, kronik böbrek taşları, fonksiyonel yetmezlik.
* Kadın doğum hastalıkları: Genital organın kronik hastalıkları, kısırlık, ameliyat sonrası hastalıklar, ağrılı ve zor adet görme, genital akıntı.
* Nörolojik hastalıklar: Omurga hastalıkları, travmatik lezyonlar, inme rehabilitasyonu.

Daha çok romatizmal hastalıklar, genel kas ve yorgunluk ağrıları üzerinde etkili olduğu bilinen kaplıca tedavisinin bir diğer önemli etkisi de hastanın yaşam kalitesini yükseltmesi ve yaşantısını aktif sürdürebilmesi için rehabilitasyon sağlamasıdır. Arınma ve temizlenmeyle birlikte bünyenin güçlenmesi, dolayısıyla kişilerin hastalıklarının kötüleştirici etkilerini üzerlerinden atmaları nedeniyle kaplıca son dönemde ‘detox' olarak da tanımlanmaktadır.

Ayrıca kaplıca tedavisi almak için belirli bir yaş sınırının olmamasına dikkat çeken uzmanlar ileri yaştakiler ve çocukların da kaplıcalardan rahatlıkla kür uygulaması alabileceğini belirtmektedirler. Çocuklarda saman nezlesi, astım gibi üst solunum yolu rahatsızlıklarında kaplıca kürlerinden yararlanılmakta iken yaşlılarda yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan birçok kronik rahatsızlıkta, örneğin hipertansiyon, kroner kalp hastalığı, diyabet (şeker hastalığı), kronik akciğer hastalığı gibi durumlarda kaplıca kürlerinin olumlu etkileri kanıtlanmıştır.

Hastalıkların çeşidine göre uygun kaplıca suyunun seçimi, yararlanma teknikleri ve süreleri bir uzman tavsiyesiyle yapılmalıdır. Kaplıca kür uygulaması bir uyarı ve uyum tedavisi olduğundan belirli bir zaman aralığında gerçekleştirilir ki bu süre genelde en az 10 gün, en uygunu 15 gündür. Yine kaplıcalardaki ideal su sıcaklığı 36-38 derecedir ancak bazı durumlarda (çocuklar ve yaşlılar hariç) 40 derecelik banyolar da önerilmektedir.

Kaplıcalarda termal mineralli sulardan sonra en sık kullanılan diğer bir tedavi unsuru; sudan biraz daha farklı termo fiziksel özellikleri bulunan şifalı çamurlardır. Ülkemizde birçok kaplıcada şifalı su ve banyo terapisi uygulanabilmektedir.Türkiye’de bulunan bazı termal tesislerde, hem süre hem de tedavi nedeniyle ekonomik faaliyet, deniz, kum, güneş turizminden yaklaşık iki katı daha büyük olmaktadır. Yani kişi başına 2000-2500 ABD Doları gelir kabul etmek mümkündür.

Termal Turizm için ülkemize gelen kişiler 3’ncü yaş grubundandır. Bu yaş grubu, tedavi ve konaklama için yaptığı harcamaları sadece kendi sağlığı için yaptığından, bıraktığı döviz diğer turizm dallarında gelen turistlerin bıraktığı dövizden çok daha fazladır.

iletisim

VALİ HÜSEYİN ÖĞÜTCEN CAD. NO 49/3 TELEFERİK - İZMİR

e-mail: bilgi@demirce.com - telefon: +90 232 279 36 66